DÖRTLER ÇARPMA İŞLEMİ / RİTMİK SAYMA

Herkese Merhaba

Bugün sizinle oğlum için hazırladığım bir çalışmayı sizinle paylaşmak istedim 🙂 Keyifle kullanmanız dileğiyle 🙂

Biliyorum Canım Anne

Güçlü olduğunu söylüyorlar ama güçlü hissetmiyorsun .

Nasıl yaptığını bilmediklerini söylüyorlar, ama hiç yapıyormuş gibi hissetmiyorsun .

Eyüp’ün sabrına sahip olmanız gerektiğini söylüyorlar, ancak bu günlerde sabrınız size çok uzak

Allah’ın sizi seçtiğini söylüyorlar,çocuğunuz için o bir melek diyorlar ertesi gün olan veli toplantısında veya çocuğunuz için terapi seansında bunun size nasıl yardımcı olacağını söylemiyorlar.

Yaptığınız şeyi halletmek için çok iyi organize olmanız gerektiğini söylüyorlar ancak çoğu zaman kendinizi sonsuz bir kaosa kapılmış hissediyorsunuz.

Zorlukla çok iyi başa çıktığını söylüyorlar ama aslında aklınızı kaybetmeye bir tık uzak olduğunuzu bilmiyorlar.

Arkadaşlarınızın, akrabalarınızın ve yabancıların sürekli yargılarıyla karşı karşıya olduğunuzu bilmiyorlar.

Birinin çocuğunun üniversiteden mezun olmasıyla ilgili sosyal medya gönderisini her gördüğünüzde kalbinizin kırıldığını bilmiyorlar ve siz o sırada çocuğunuzun üniversiteye gitmeyi veya evden ayrılmayı kaldırabilecek mi diye merak ediyorsunuz ? Bazen ise tek düşündüğünüz acaba kendine yetebilecek mi ?

Ne kadar yalnız hissettiğinizi bilmiyorlar çünkü sadece tipik olarak gelişen çocukları var ,sizi anlamıyorlar ve bu nedenle sizinle konuşmaktan sıklıkla kaçınıyorlar

Hayatınızda, çocuğunuzun dikkatli ve özenli bir şekilde teşhis edilen ihtiyaçlarının gerçek bile olmadığına inanan çok sayıda insan olduğunu bilmiyorlar.

Eleştirilerden ziyade dışarıdan bakanların desteğine ihtiyacınız olduğunu fark etmiyorlar.

Çocuğunuzun teşhisini araştırmak için saatler harcadığınızı, ona mümkün olan en iyi hayatı vermek için elinizden gelen her şeyi yapmaya çalıştığınızı bilmiyorlar.

Çoğu aileye kolay gelen şeyler için ne kadar mücadele ettiğinizi bilmiyorlar.

Bu yolculukta ne kadar ilerlediğinizi kabul etmek için birine ne kadar ihtiyacınız olduğunu bilmiyorlar.

Telefonun çalmasını ne kadar özlediğinizi bilmiyorlar, karşı tarafta “Bugün nasıl yardımcı olabilirim?” diye soran bir sesin olmasının ne kadar önemli olduğunu bilmiyorlar.

Ben biliyorum. gerçekten biliyorum .  

Burada birlikteyiz, sen ve ben çocuklarımız için savaşıyoruz çünkü onları koşulsuz ve muhteşem bir şekilde seviyoruz. Bizi bir tür ailenin parçası yapan bir ortak noktayı paylaşıyoruz. Seni tanımıyor olabilirim. Numaran bende olmayabilir. Ama emin ol aklımdasın.

Gerçekten neye ihtiyacın olduğunu biliyorum canım anne çünkü benimde seninle ihtiyaçlarım aynı

Senin için sık sık dua ediyorum. Çocuğunun nasıl olduğunu merak ediyorum. Acaba yolda geçen sen miydin ? yoksa hastane de yanına mı oturdum?

Yalnız olmadığını bilmeni istiyorum ve tüm yorgunluklarımıza rağmen birbirimizden güç aldığımızı unutmamanı istiyorum.

Photo by Anna Shvets on Pexels.com

DÜNYA’YI GEZİYORUZ

Herkese Selam

Malum yeni yıl geliyor eskisi kadar olmasa da insanın içini tatlı bir telaş kaplıyor bende bu heyecanı besleyecek bir etkinlik yapmaya karar verdim. Etkinliğimizde seçilen ülkeleri hayali olarak gezip dolaşıp fikir sahibi olmayı planladım ve hayali bir ülke yarattım. İsmi OTİSLAND

Sonra ülkemizin pasaportunu hazırladım hazırladım 🙂

otisland pasaport

Yurtdışına vize almadan çıkılmaz,gittik hemen vize başvurusu yapıp aldık

Vizemiz 🙂

Artık bilet almanın vakti gelmişti

Tabiki gezi için birde not defterine ihtiyaçımız var 🙂

Not defterinin kullanım şekli ile ilgili videoyu twitter hesabımdan izleyebilirsin.

Duygusal Çöküş ve Sakin Kalmak

Otistik insanlarda bazı tetikleyiciler sebebi ile duygusal çöküşlee yaşar. Bu bazen sinir bozucu bazen yorucu bazen korkutucu olabilir ve tahmin edilemez ama size güzel bir haber vereyim iyi bir gözlem yoluyla bunların önüne gecebilir veya daha yumuşak geçiş yapmasını sağlayabiliriz.

Duygusal cöküşlerin tipik nedenlerini bilmeniz önemlidir çünkü duygusal çöküş gerçekleşmeden tetikleyiciden uzaklaştırılabilir veya yaklaşan bir duygusal çöküşü kontrol altında tutmak için önceden yapılan planı uygulayabilirsiniz.  Yazının sonunda planınıza yardımcı olacak ücretsiz etkinliği indirmeyi unutmayın.

BAZI YAYGIN TETİKLEYİCİLER

Duyusal Düzensizlik : Otizm spektrum bozukluğu olan bir kişi, çok sıkı giysiler, etiketler, çok fazla ışık, yüksek ses, çok fazla dokunma, güçlü kokular veya ağır gıda dokuları gibi duyusal uyaranlarla boğulduğunda hepsi birer tetikleyici hale gelir.

Yanlış Anlama/Yanlış Algılanan Sosyal İpuçları: Sosyal ipuçlarını yakalamak zaman zaman herkes için zordur, ancak otizmli insanlar için düpedüz çileden çıkartıcı olabilir.

Olumsuz Ruh Hali Durumları:  Anksiyete, depresyon, sinirlilik veya belirsiz, tanımlanamayan duygular duygusal çöküşlere neden olabilir.

Kural Tabanlı Düşünme: İnsanlar her zaman kurallara bağlı kalmazlar ve hayat bazen korkunç derecede öngörülemez olabilir. İşlerin şu anki gidişatı geçmişte olanlardan farklı olduğunda, duygusal çöküşlerin meydana gelme olasılığı daha yüksektir.

Konsantrasyon Sorunları :  Çok adımlı, karmaşık yönergeleri takip etmek, çok fazla şeyin olduğu bir yerde takılmak veya kişinin aklında yarım düzine şey olması gibi, çok fazla bilgiyi dengelemek zor olabilir.

İlginç Bir Şeyden Uzaklaşmak: Bazen insanların onları çok büyüleyen şeyleri olur, yapmayı bırakmak istemedikleri şeyler. Bu aktiviteden ayrılmanızın istenmesi bir erimeyi tetikleyebilir.

TETİKLİYİCİLERLE NASIL BAŞA ÇIKILIR ?

Hazırlık: Önceden hazırlıklı olun. Restoranlara, doktor muayenehanelerine, işe, okula vb. gezilere çıkarken her zaman ilgisini çeken bir şeyi yanınıza alın. Örneğin bir dergi, defter veya tekefon, MP3 çalardaki müzik veya hoş bir dokuya sahip bir stim oyuncağı gibi kendi kendini rahatlatacak seyler

Uyarı işaretleri:  Bir duygusal çöküşün yaklaştığını gösteren işaretleri tanıyın. Uyarı işaretleri, öfkeli veya bunalmış hissetmeyi, ağlamayı, rahatsız edici bir fiziksel hissi, kafa karıştırıcı düşünceleri veya bir şeylerin doğru olmadığını hissetmeyi içerebilir. Her insan için farklıdır bu durum ama daha önceden durumla ilgili not tuttuysanız daha kolay olacaktır bu belirtileri fark etmek

Önemsiz şeyler: Tetikleyici küçük bir şeyse örneğin bir çikolata alamayacağının söylenmesi gibi burada panik yapmanıza gerek yok sadece sakin kalın muhtemelen tam duygusal çöküş olmadan sönümlenecektir.

Dikkatini dağıt:  Tetikleyici hakkında hiçbir şey yapamıyorsanız, dikkatini dağıtın sallanın sayın, şarkı söyleyin, okuyun, renklendirin veya oyun oynayın.

Tek duyum: Bazen uyaranlar ve duyumlar ezicidir. Tek bir duyuma odaklanın ve diğer her şeyi unutun örneğin : kulaklık takın ve müzik dinletin, sevdiği bir çizgi filmini bir sahneyi açın

Sessiz Bir Yer: Yalnız olabileceği ve mumkunse karanlık bir odaya geçin ve oturup yavaşça nefes alın ve duygu ve fiziksel etkilerin geri çekilmesini bekleyin.  Eğer böyle bir odanız yoksa evde bir sakinleşme köşesi yapabilirsiniz

Konuşmayı Sınırlayın: Duygusal çöküş esnasında çocugunuzla konuşmanın çoğu zaman bir faydası yoktur. Sizinle kendisi konuşmadıkca onunla sözel iletişime geçmeyin

Duygusal Çöküş bitti… şimdi ne olacak?

Önümüzdeki birkaç saati atlatmak ve beynin ve vücudunun tamamen normale dönmesine izin vermek önemlidir. Ortamı sakin kalması için koruyun. Daha sonra ise bir plan yapın

Pozitif Müdahale Planı (PMP) :   Duygusal çöküş yaşayan kişi son derece uygunsuz, kendine zarar veren, tehdit edici veya saldırgan davranışlara sahipse, bir PMP yazmayı düşünün. Planınız:

  • Neyin kabul edilebilir veya olumlu davranış olduğunu tanımlayın (hayal kırıklığına uğradığınızda başa çıkma becerilerini uygulamaya çalışmak gibi)
  • Neyin kabul edilemez olduğunu tanımlayın (saldırganlaşmak)
  • Olumlu davranışları ödüllendirin
  • Olumsuz davranışlar için uygun (cezalandırıcı olmayan) sonuçlar verin (çıkartma, şeker veya özel gezi kazanamamak)

Otistik kişinin planı basit, somut terimlerle bilmesini sağlayın. Planınızdaki sonuçlar olumsuz davranışa uygun olmalıdır (küçük bir problem büyük bir sonuca ihtiyaç duymaz) ve bireyin yetenekleriyle eşleşmelidir (örneğin, beş yaşındaki bir otistik kişi bunu yapamayabilir). bir erimeden sonra oturun ve davranışla ilgili akıl yürütün).

Oğluma zamirleri nasıl öğrettim ?

Otistik çocuklara zamir öğretmekte çoğu zaman zorlandığımız kesin bunun için bir kaç ipucu paylaşmak istedim sizinle

  1. Bir kalem alın elinize “kalem kimde ?” diye sorun sonra kalemi çocugunuza verin “şimdi kalem kimde?” sorusunu sorun
  2. “sen yap” , “ben yapıyorum” gibi cümleler kurarken elinizle işaret yapın. Sen ve ben kelimelerinini söylerken vurgu yapın
  3. “Sen de mandalina yer misin ?” demek yerine “mandalina yer misin ? ” diye sorun ki sizi kopyalamasın. Mesela yaşadığımız bir olaydan örnek verim ; Kayra muz yiyecek misin ? diye sorardım eskiden Kayra’da beni kopyalarak şöyle derdi : Kayra muz yesin 🙂
  4. Ben / Sen konusu iyice oturduktan sonra benim/senin kısmınına geçin. Bu kısımda vucut uzuvlarından ve kıyafetlerinden faydalanabilirsin. Mesela ; Bu kimin kolu ? Bu kimin kazağı ? gibi sorular sorarak pekiştirebilirsiniz.
  5. Çocuklarınızla keyifli oyunlar oynayarak öğrendiklerini pekiştirebilirsiniz

Bu oyunlara bir örnek ekleyerek sizinle paylaşmak istiyorum.

ÇALIŞMAYI ÜCRETSİZ OLARAK İNDİREBİLİRSİNİZ

3 ARALIK DÜNYA ENGELLİLER GÜNÜ

Evet, bugün 3 Aralık…

Evet, bugün “Dünya Engelliler Günü!”

Evet, bugün yalandan övgüler dizme, etkinlikler paylaşama, 364 gün düşünmediğimiz her şeyi bugün düşünmüş (!) gibi yapma günü…

Aferin bize alkış… Ne güzel kutladık ama engelliler gününü!…

Sitemim birinize değil, hepimize…

Küçük bir çocuğum… Yürüyemiyorum… Siz elimden tutup beni ayağa kaldırmak yerine önüme merdivenler döşemeyi seçtiniz….

İlkokul öğrencisiyim… Konuşamıyorum…. Siz benim dilimden dökülecek kelimeleri düşünmek yerine yanımda durup kahkaha atmayı tercih ettiniz….

Liseye gidiyorum…. Otizmliyim…. Siz benim hissettiklerime saygı duymak yerine benden korkarak kaçmayı seçtiniz….

Yeni işe başladım… Göremiyorum… Siz bana uygun zemin hazırlamak yerine mobbing uyguladınız…

Bugün geldi ve 3 maymunu oynadık… Bütün bunları 364 gün biz yapmamış gibi bugün etkinliklerde en ön sırada saf tuttuk….

Eğledik, şarkılar söyledik, alkışladık… Tıpkı bayram gibi!…..

Engelliler Gününü kutladık, amacımız yine engelliyi anlamak değil, yetkilileri eğlendirmekti!….

Hani bize şu imkan tanımayan yetkilileri…

Sınıfına almayan öğretmen, okuluna almayan müdür, kendi isteğini çocuğuna dayatan veli, kızıp söylenen öğretmen, dalga geçen arkadaş…..

Haydi kutlayın, bugün sizin sahne gününüz… Oyununuzu oynayın, rolünüzü yapın ve alkışlarla karşılanın!